
Yalnız önümde çetin günler var. En önemlisi 6 Kasım'da beni bekleyen sınav. SMMM staja giriş sınavını atlatmam gerekiyor! Bugüne kadar sayfa bile çevirmemiş olmam bu ihtimali biraz zorlaştırıyor tabi ama 29 Ekim'de ev kampı ve iman gücüyle bunu da atlatmayı umuyorum. Evet yanlış okumadınız, arada ev kampı dedim. 29 Ekim'de Ankara'dayım. Soğuk Ankara, neyse ki evden dışarı adım atmamayı planlıyorum. Bakalım nasıl bir 4 gün beni bekliyor.
Hemen hayatıma yeni giren 2 güzellikten bahsedeyim: Balon ve Bulut! Dün Nişantaşı'ndan eve dönerken uzun zamandır istediğim şey gerçek oldu. Balık aldım, işportadan hem de! Ne yalan söyleyeyim ben de şaşırdım ama aldım işte. Yalnız kendilerine daha güzel bir fanus bulmam gerek. Balon turuncu renkli, kuyruğunda bir iki tane siyah çizgi var. Hafif de tombul sanki. Bulut bembeyaz, hatta neredeyse şeffaf. Dipteki renkli taşların üzerinde oynaşıp duruyorlar. Hele yemeklerini verdim mi amaaan görmeyin keyiflerini. O avuç içi kadar yerde birbirlerini kovalamaya başlıyorlar. Sanırım haftaya onları da Ankara'ya götüreceğim. Ama Libya'ya gittiğimde kime emanet edeceğimi henüz bilmiyorum. :( Can sıkıcı. Onları alırken bunu düşünmemiştim. Eve gelip de onların oynamasını izlerken geldi aklıma. Neyse buluruz elbet bir çaresini..
Uzun bir zaman sonra bir cuma gecesi dışarı çıkıyorum. Hiç içimden gelmiyor aslında. Sırf uzun zamandır görmediğim arkadaşlarımı görmeye gidiyorum. Benden geçmiş bu eller havaya gözler popoya modları. Böyle daha bir sakin, evcimen olup çıkmışım yau. İyi mi kötü mü anlamadım. Bakalım bu akşam nasıl olacak.
Şimdilik bu kadar. Gelişmelerle tekrar karşınızda olacağım kuzucuklar.
PS: Aslında başka gelişmeler var da yazasım gelmedi. Büyük ihtimalle haftasonu melankolikleşip dökeceğim içimi.. Bekleyiniz..
D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder